Merkez Bankası'nın getirdiği 'TL mevduatı yüzde 50’nin altında kalırsa komisyonu yüzde 3’ten 8’e çıkarma' kararı sonrası bankalar karıştı. Korku yaşayan bankalar ahlak dışı tekliflere bile başladı...
Merkez Bankası'nın getirdiği yeni komisyon kararı sonrası bankaların döviz mevduatı olan müşterilerini tek tek arayıp KKM’ye geçmelerini istedikleri, ve hatta yüklü parası bulunan müşterilerinden ise hesaplarını başka bankaya taşımalarını rica ettiği skandalı ortaya çıktı.
Ancak bu arada KKM dövizin 2 aydır stabil kalması yüzünden ise yüzde 12’ye inen faiziyle cazibesini yitirdiği için müşterilerin çoğu bankalara olumlu cevap veremiyor.
Yeniçağ'da yer alan habere göre; Merkez Bankası’nın (MB) kasım ayında getirdiği toplam mevduat içinde TL mevduatın payını aralık ayı sonuna kadar yüzde 50’nin üzerine çıkaramayanların zorunlu karşılıklarına yüzde 8 komisyon uygulama kararı bankaları ciddi anlamda korkutturken, uzun süredil dillenmekte olan "Türkiye'de bankacılık krizi başlayacak" şeklindeki beklentiyi de yeniden gündeme getirdi.
Türkiye'de birçok banka döviz mevduatı olan müşterilerini tek tek arayıp kur korumalı mevduata (KKM) geçmelerini isterken, yüklü hesabı bulunanlardan ise mevduatlarını başka bankaya taşımalarını rica etmeye başladı.
Halktv'den Nuray Tarhan'ın haberine göre Merkez Bankası, zorunlu karşılık ve ihbarlı döviz mevduat hesaplarında döviz olarak tutulan tutarlar üzerinden tahsil edilmek üzere yıllık yüzde 5 oranında belirlenen ve yıl sonuna kadar dönüşüm oranlarına göre farklılaştırılan komisyon uygulamasına 30 Aralık itibarıyla son verilmesine, oranların kademeli uygulanmasına karar vermişti ki karar bankalar için korkutucu oldu.
Çünkü buna göre bankalar TL mevduat payı yüzde 50 altında kalırsa yüzde 8, yüzde 50-60 arasında ise yüzde 3, yüzde 60 üzerinde ise sıfır komisyon ödeyecek.
Türkiye bankaların müşterilerini arayıp, paralarını başka bankaya taşımalarını talep etmeleri haberi ile çalkalanırken, Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şenol Babuşcu, bankaların kuralı yerine getirmeleri için çok az zamanlarının kaldığının altını çizerek yaptığı değerlendirmede şu dikkat çeken ifadeleri kullandı;
“Ben pazartesi günü bankaların şu anda yüzde 26-27’lerde seyreden yıllık TL mevduat faizini yüzde 30’un üzerine taşıyacaklarını tahmin ediyorum. Yoksa hedeflerini tutturmaları çok zor”
“Artık durum hatır gönül meselesine dönüştü. 100 bin doları olan müşterileri arayıp 'En azından 10 bin dolarını bozdur' pazarlığı yapan bankalar var”
Bu arada bankacılık uzmanı ve ekonomist Erol Taşdelen ise, yaşanan durumda bankaların ayrıca TL mevduat payının toplam içindeki payına göre tahvil karşılığı ayırma yükümlülükleri de bulunduğunu hatırlatarak “Hem komisyon cezası ödeyeceksin hem de düşük faizli tahvil alacaksın. Tabii bankalar piyasayı en iyi takip eden birimler olduğu için 2 gün sonra tahvil faiz oranları arttığında aldıkları tahvillerden ne kadar zarar edeceklerini hesaplamakta zorlanıyorlar” diyerek duruma dikkat çekti.
Bu düzenleme ile bankaların TCMB nezdinde 50 milyar TL civarında ek komisyon cezası ile karşı karşıya kaldıklarını vurgulayan Taşdelen “Bankaların 10 ayda 335 milyar TL net kâr açıkladığı düşünüldüğünde, yıl sonu oluşacak tahmini 450 milyar TL’lik kârlılığın yüzde 10’a yakınını komisyon olarak ödeme durumu ile karşı karşıya kalmış durumdalar. Bankaların vergilerinin yüzde 20’den yüzde 25’e çıkarıldığı düşünüldüğünde ödenecek verginin yarısı kadar ceza komisyon ödeme tehlikesi ile karşı karşıya kalmaları, CEO’lar özelinde bankaları ister istemez rahatsız ediyor” dedi.
