Usta sanatçılardan Yeşim Salkım, özel hayatından siyasete anlattıkları ile Buket Aydın'ı şaşırtırken, duyanlara da kahkaha attırdı.

Başarılı şarkıcı ve oyuncu Yeşim Salkım, konuk olduğu Buket Aydın ile Yüz Yüze programında, yaptığı evlilikler ve özel hayatı ile ilgili anlattıkları ile unutulmaz bir programa imza attı.

DİKKAT! Deprem Bölgesine Ne Gönderilmeli? Acil İhtiyaç Listesi Yayınlandı! Neler Nereye Nasıl Gönderilmeli? DİKKAT! Deprem Bölgesine Ne Gönderilmeli? Acil İhtiyaç Listesi Yayınlandı! Neler Nereye Nasıl Gönderilmeli?

Desteklediği siyasi lidere kadar açıklama yapan Salkım, özel hayatı ile yaptığı açıklamalarda "1990 yılından beri psikolog ve psikiyatra giderim" dedikten sonra "Beni görünce ilaç alan var aralarında" diyerek önce kahkaha attırdı sonra da sözleri dillerde adeta ezber oldu.

Yeşim Salkım'dan bomba ihanet itirafı! Buket Aydın duyduklarına şok oldu

Haber Global ekranlarında yayınlanan Buket Aydın ile Yüz Yüze'nin bu haftaki konuğu, Yeşim Salkım hayatı ile ilgili merak edilen soruları şöyle yanıtladı;

"Beni görünce ilaç alan var aralarında"

Yeşim Salkım'dan 'Gülben Ergen' açıklaması!

"Benim çok şahane bir hayatım oldu. Çok güzel bir hayatım oldu. Çocukluğunda dedesinin küçücük evinde yeşil yastığını alıp dedesiyle türküler şarkılar söyleyen kız da oldum, koleje giden kız da oldum. Anne babası ayrılınca evliliğe ve aşka inancını yitiren ama sonra köpek gibi aşık olan kız da oldum. Hayata haksızlık ederim "Burada mutluydum, burada mutsuzdum" dersem. Ben 180 ile viraj almış kadınım. 1990 yılından beri psikolog ve psikiyatra giderim. Doktorların da neredeyse hepsini tanırım. Beni görünce ilaç alan var aralarında. Adrenalin ve acıyı, aşkın kavuşulamayanını seviyorum." dedi.

"Hesaba kitaba bakmıyorum"

"Boşandıktan sonra özgürlüğü ve nefes almayı hissettim. Boşanmaya karar verdiğimde 48 kiloydum. Günde 4 ilaç ve 4 paket tütün ürünü içiyordum. Özgürlüğümü geri istiyordum. Hakan Uzan'dan sonraki dönemde hayatımda mal varlığı olan bir erkek olmamıştır. 2 çocuğum da parası olmayan, orta halli insanların çocuklarıdır, aşk çocuklarıdır. Proje çocukları değildir. Ama bu o dönemki eşimin kötü olduğu anlamına gelmiyor, benim özgürlüklerim kısıtlanmıştı. Ben kalıplara giremem, kalıpların kıvamına giremem, olmadı da zaten. Ben aşk kadınıyım, aşka çok inanıyorum. Bizim dünyamızın içinde de çok aşk yok. İlişkilere girerken hesaba kitaba bakmıyorum. Hakanla evlenirken 26 yaşındaydım, çok gençtim. Hakan çapkındı, hala çapkın bir adam bence."

"Dikte edilen akit"

"Evlilik bir başarı hikayesi değildir. Toplumların bize dikte ettiği bir akittir. O akit de artık ters dönmeye başladı çünkü erkekler size malınızmış gibi bakıyorlar. Ben hiçbir zaman evlenmek istemedim, karşımdaki erkekler istedi. Evlenmek marifet değil, marifet, sürdürülebilir bir ilişki içinde olmak. Ben onu beceremedim. Evlilik kurumu ne kadına göre, ne erkeğe göre. Erkekler çok da akıllı varlıklar değil, özellikle kadınlar konusunda. Kadınlar istese aslında erkekleri çok kolay idare edebilir ama "hep ben mi seni idare edeceğim" durumu da var."

"Beni bırakma, ben ona da razıyım"

Hiç aldatmadım ama "Eğer bu böyle devam ederse seni aldatırım" dediğim bir kişi var. Eşlerimden biriydi. İsmi bana kalsın... Bunu duyunca bana "Beni bırakma, ben ona da razıyım" dedi. Saygım daha da azaldı. Yüzde 15'lik gitmeme payım varsa onu da kaybettim. "

"Meral Akşener"

"Bizim ülkemizde son zamanlarda siyaset yapanı göremiyorum. Ya politika yapıyorlar, ya kavga ediyorlar. TikTok videosu çekerek Z Kuşağı ile iletişim kuramaz siyasetçiler. Şu andaki kuşakla hiçbir siyasetçi iletişim kuramaz çünkü ele avuca sığan bir kuşak değil. Ben mesela babamın bile sözü dinlemezdim. Beni yönetecek olanlar, babamın bile dinlemediğim sözünü dinleyeceğimi sanıyorlarsa, yanılıyorlar. Meral Akşener'i kadın olduğu için yakın buluyor ve destekliyorum ama onun haricinde yok."