En son "oy pusulalarının kilo ile alındığı" haberlerine inanılılıp itibar edilmezken, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) oy pusulalarını adetle değil ton bazında ihale ettiği ortaya çıkmıştı ki devamı da geldi...
Oy pusulalarını adetle değil de kilo ile ihaleye çıktığı ortaya çıkan Yüksek Seçim Kurulu'nun, pusulaları kendi depoları yerine DMO depolarında saklanması da soru işaretlerine neden oldu. Ama yine olay bununla da kalmadı...
Yeniçağ haberine göre; Türkiye'de 2017'de referandumda milyonlarca mühürsüz evet oyu geçerli sayılırken, seçimlerde çöplerde mühürlü oy pusulaları çıkarken zaten hali hazırda gergin ve güvensiz olan seçmen, bu defa seeçimden de önce ortaya çıkan skandallar ile şaştı kaldı.
CHP'li Özgür Karabat, tane olarak alınması gereken oy pusulaları için ton bazında alım ihalesi açıldığını duyururken, üstelik bunun da TL değil Euro olarak yapıldığını söyleyerek konuya dikkat çekti.
Yüksek Seçim Kurulu yerine DMO depolarında saklanması ile de gündem olan oy pusulaları için Özgür Karabat da, şu sorulara cevap istedi:
- Alımı yapılan binlerce tonluk kağıttan kaç adet oy pusulası çıkar? Bunların sayımı ve denetimi nasıl yapılır?
- YSK'nın kendi depoları olmasına rağmen seçimde kullanılacak malzemeler neden DMO'nun depolarında saklanıyor?
- DMO'nun yasal bir görevi veya sorumluluğu yok. Oy pusulalarının başına bir iş gelirse hesabını DMO'nun depo bekçisine mi soracaksınız?
- YSK, İl ve ilçe seçim kurullarında AKP'ye bağlı kişilerin başkan olmasının önünü açacak kararı neden aldı?
- 2022'de "3 yıl garantili" oy verme kabini ihalesi yapılıyor. Seçim ise 2023'te. Buna ne gerek var?
- Her seçim döneminde oluklu mukavva oy verme kabini ihalesine çıkan YSK bunları ne yapıyor?
- Kamu idarelerince hazırlanan faaliyet raporlarında, üst yöneticiler güvence beyanı vermek zorundadır. Ama YSK'de böyle bir beyan yok. YSK yöneticileri bile kendi raporlarına güvenmiyor mu?
