41 içinin öldüğü madenin müdür yardımcısı önce savunması sonra da maaşı ile olay oldu. Bu arada Amasra Bartın maden faciası ile ilgili verilen tüm savunmalar da ortaya çıktı. Kimler Neler Dedi?
Bartın faciasında tutuklu olan Salih Atmaca'nın “Sadece oturdum, maaş aldım" sözleri FOX TV Anahaber programına damgasını vurmuştu ki, gündem olmasının ardından savunmasının detayları ortaya çıktı.
Amasra Sulh Ceza Hakimliği’ndeki ifadesinde, “2020 Ağustos ayından sonra hiçbir iş yapmadım, talimat almadım, emir vermedim, hiçbir sorumluluk altında da değilim. Sadece oturdum, maaş aldım.” diyen ve aynı zamanda 41 içinin öldüğü madenin müdür yardımcısı olduğu öğrenilen Salih Atmaca'nın bankamatik memur olduğunun ortaya çıkması gündem oldu.
Anka'da yer alan habere göre; Amasra’daki maden faciasına ilişkin 9 şüphelinin; yaşanan ihmallerin patlamada payının olabileceğini ortaya koyan şüpheli ifadeleri ortaya çıkarken dikkat çeken kişiler ve ifadeleri şöyle oldu.
Emniyet mühendisi Şahan Kahraman:
-320 kotuna hava basan 4 pervaneden bir tanesinin arızalı olduğunu açıklayarak, “Ancak yukarıdan gelmesi gereken kelepçe gelmediği için ve vardiyası da bittiği için müteakip vardiyaya tamir için hazırlanan parçayı teslim ettik. Bir sonraki vardiya bu parçayı takacaktı. Bu havalandırma arızası gaz seviyesinde bir sıkıntıya yol açmamıştı. Bu arıza kaza günü gündüz vardiyasında gerçekleşen arızadır. Öncesinde böyle bir arıza yoktu”
“Yaşanan kazanın sorumlusu ben değilim. Ben emniyet mühendisi olarak 6 aydır görev yapmaktayım. 6 ay öncesinde 5,5 yıldır maden mühendisi olarak çalıştım. Emniyet mühendisi olarak biz yangın bekleme barajlarını yaparız. Onların kapatılmasını gerçekleştiririz” ifadesini verdi.
Amasra Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca:
2020 Ağustos’tan kazanın olduğu ana kadar sadece maaş aldığını itiraf ederek,“2020 Ağustos ayından sonra hiçbir iş yapmadım, talimat almadım, emir vermedim, hiçbir sorumluluk altında da değilim. Sadece oturdum, maaş aldım. Üretim iltisak müdürü olarak boş kadro üzerimde duruyordu ancak bana bir şey yaptırılmıyordu. Benim 2020 Ağustos ayından sonra iş icabı ocağa girmem, bana bağlı birimlere emir vermem, bilgi almam hem şifaen hem de yazılı olarak yasaklanmıştır” dedi.
İş Güvenliği Şube Müdür Vekili Volkan Soylu:
Bilirkişi raporundaki havalandırma tespitini boşa çıkarmaya çalışarak, “Olaydan 1 hafta önce Çalışma Bakanlığı müfettişleri olayın olduğu düşünülen bölgeyi yani direk kaza olan yeri denetlemişlerdir” dedi.
İşletme Baş Mühendisi Mehmet Tural:
O anda mesaisi olmadığını ve kazadan sonra olay yerine geldiğini kaydederek, “Mevcut kazada havalandırma konusunda sorumluluk tamamen iş güvenliğine aittir, tozla mücadele konusunda da iş güvenliğine aittir. Ben meydana gelen kazada bir ihmalimin ve kusurumun olduğunu düşünmüyorum” dedi.
İzleme operatörü Mehmet Özdemir:
Olay günü iki kişi çalışması gerekirken personel eksikliği nedeniyle tek kişi çalıştığını açıklayarak, “Ara ara tek kişi çalıştığımız oluyordu. Ben işe başladığım ilk gün de tek kişi çalışmıştım. Personel yetersizliğinden dolayı tek kişi kalıyorduk. Bunu amirlerimiz de biliyordu” dedi ve ayrıca acil durumlarda tüm işçileri uyaran bir sistem bulunmadığını açıklayarak “Telsiz telefonla iletişim kurulmaktadır. Diyafon bulunmaktadır. Ancak diyafon bize gaz izleme merkezine bağlı değildir. Bunu üstlerimize söyledik ancak hususta iyileştirme yapılmadı. Telsiz kayıtları tutulmasını istedik ancak bu da yapılmadı.” ifadelerini aktardı.
Olay günü saat 18.04’te Rıdvan Acet’e metanın 1,50’e çıktığını haber verdiğini belirterek, “Ben metanın yükseldiğini -300 kot 1’inci rekupta sağ kalın damar üst taban yolu olarak tespit ettim. Bana -320 kotundan herhangi bir veri gelmedi. Zaten burada sensör yok ancak yeraltında -320’de sensör bulunuyorsa da bizim sistemimizde kayıtlı değildir. İlk veriyi kesen CH4 27 sensörü 300 kot 1’inci rekup sağ kalın damar üst taban yoludur” diyerek bilgi verdi.
Sondaj şefi olarak çalışan Tayfun Uça:
Olay günü vardiya izninde olduğunu dile getirerek, “Ben çalışma hayatımda en fazla 2,5 metan oranı gördüm. Bu yükselmeler anlıktır. Birikme olmaz. Bu yükselmeler lağımdan sonra oluşurdu. Lağım atıldıktan sonra 15 metre uzakta beklerdik. Vantüpler metan oranını düşürürdü. Oran yükseldiği zaman maden ocağını boşaltıyorduk. Ama temiz havanın olduğu bölgede bekliyorduk” dedi.
Emniyet nezaretçisi Mustafa Olgun:
16.00- 24.00 vardiyasında görevli olduğunu aktararak, olay anına ilişkin “Bana merkez izlemeden gaz değerinin -320 kotta 1,45’e yükseldiğini söylediler. Lağım atılıp, atılmadığını sordum. Lağım atıldığında 1,50’ye çıktığını baca içindeki elektriklerin kesildiğini söylediler. Sonra aradan birkaç dakika geçti ve 1,69 olduğunu söylediler. 30-40 saniye geçmeden patlama oldu. Bu lağımı atan barutçu şehit oldu” derken lağımlardan sonra metan oranın 1,5- 2 olduğunu gördüğünü söyleyerek, “2 olduğunu gördüğümüzde çalışanları geri çekiyorduk. Temiz hava olan bölgeye gönderiyorduk” diye bilgi verdi.
Olgun ayrıca, ocaktaki vantüplere ilişkin alev sızdırmaz olduğuna ilişkin kendilerine bilgi verildiğini belirterek de “Bunlar patlama sırasında erimişlerdi” dedi.
Hazırlık mühendisi Hidayet Gökdere:
En son madene 13 Eylül 2022 tarihinde denetim için girdiğini aktararak, patlamanın meydana geldiği ocakta görevi olmadığını “İş Güvenliği Müdürü Volkan Soylu, biz iş güvenliği uzmanları 18 kişi arasında iş bölümü yaptı. Bize yüklediği şekilde biz işçilere eğitim verdik. Buna ilişkin kayıtları mevcuttur, istenildiği zaman bakılabilir. Mevcut konumum gereği bilirkişi raporunda belirtilen hususlardan sorumlu olduğumu düşünmüyorum. İş güvenliği konusundaki müdürümüz Volkan Soylu’nun talimatları üzerine hareket etmekteyim.” sözleri ile anlattı.
Kaynak:Yeniçağ
