Türkiye'de 2009 yılında meydana gelen Münevver Karabulut cinayeti sonrası katili Cem Garipoğlu'nun cezaevinde intihar etmesi, bir kesim tarafından şüpheli bulunmuş ve mezarının açılması talep edilmişti ki, karar geldi.
Türkiye'de 2009 yılında meydana gelen Münevver Karabulut cinayeti sonrası katili Cem Garipoğlu'nun cezaevinde intihar etmesi, bir kesim tarafından şüpheli bulunmuş ve mezarının açılması talep edilmişti ki, karar geldi.
Türkiye’yi sarsan Münevver Karabulut cinayetinin üzerinden 13 yıl geçse de dönem dönem katili Cem Garipoğlu'nun intiharı hatırlanarak gündemde kalmaya devam ediyordu ki, mahkemeden gelen bir karar ile bu defa gündemin ilk sırasına oturdu.
3 Mart 2009'da Cem Garipoğlu tarafından işlenen Münevver Karabulut cinayeti detayları ile Türkiye'yi ayağa kaldırmıştı.
Cem Garipoğlu, Münevver Karabulut'un cansız bedenini parçalara ayırarak bir bavul ve gitar çantası içinde Etiler'deki çöp konteynerine atmış, cinayetten sonra da 197 gün bulunamamıştı.
Teslim olduktan sonra da yargılandığı Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 yaşından küçük olduğu için Cem Garipoğlu'nu en ağır ceza olan 24 yıl hapisle cezalandırmışken ise 10 Ekim 2014’te tek başına kaldığı koğuşta cansız bedeni bulunmuş ve Garipoğlu’nun intihar ettiği kaydedilmişti.
Cezaevinde 8 yıl önce intihar ettiği iddia edilen katil Cem Garipoğlu'nun ölmediğini, 'kaçırıldığını' öne süren Münevver Karabulut’un babası Süreyya Karabulut suç duyurusunda bulunmuş ve Garipoğlu’nun ‘kaçmış ve kaçırılmış olması' ihtimali üzerine mezarının açılmasını talep etmişti ancak Sabah'tan Gül Kireklo'nun haberine göre Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, ölen şahıstan alınan DNA profili ile Cem Garipoğlu'nun anne ve babasından alınan DNA örnekleri arasında yüzde 99.99 uyum olduğunu belirterek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Sonuç olarak ise bu kararla Garipoğlu'nun mezarının açılmayacağı belirtilirken, karar ise sosyal medyayı ayağa kaldırmaya yetti.
Suç duyurusunun reddedilmesiyle ilgili baba Karabulut ise "Avukatımız elinden geleni yaptı. Ama bu derin şüphe hala içimde. Cesedini görseydim ikna olurdum. Ama olay tarihinde sadece fotoğraflarını gösterdikleri için bu şüphem dinmiyor. Mücadelemizi verdik, vereceğiz" sözleri ile karadan duyduğu rahtsızlığı dile getirdi.
