Tarihi bir yoksullaşma yaşayan Türkiye, tüketici konumuna geçmiş, artık saman bile ithal eden bir ülke olmuşken, zaten bitme noktasına gelen tarıma darbeler de peş peşe devam ediyor.
Son olarak BİM ve iktidar arasında yaşanan gıdada fahiş fiyat kavgasının da hem gündeme taşıdığı hem de tarımın önemini tekrar gösterdiği zamanlardan geçerken bir yandan, vatandaşın ucuz, meyve, sebze, et ve süt ürünlerine ulaşmasını engelleyecek adımlar atılmaya devam ediliyor ve diğer yandan da verimli tarım arazileri ve meralara OSB, atık tesisi, oteller yapılmasının önünü açıyor
Son olarak artık isyan değil de çığlıkların yükseldiği adres Amasya'nın Taşova ilçesine bağlı Çambükü köyü oldu.
Amasya'da mera alanlarının cebri istimlak kullanılarak Organize Sanayi Bölgesi (OSB) yapılmasına tepki gösteren yöre halkı 5 gündür direnirken, bir köylünün, "Benim dört tane öğrencim buranın geliriyle okuyordu. Bamyayı buraya ekiyordum, mısırı buraya ekiyordum, ekinimi buraya ekiyordum. Oturuyorum burada kış günü böyle oturulur mu soğukta yaş toprakta. Bize yardım etsinler" sözleri de gündem oldı.
Bu arada Yeniçağ'da yer verilen haberde, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İzmir Torbalı'da tarım arazisine özel bir firmaya ait yıllık 60 bin ton kapasiteli tehlikeli atık tesisi yapımı için izin verdiği ortaya çıktı.
İzmir Valiliği'nden ise "Tanıtım dosyası, aralarında çevre ve kimya mühendislerinin bulunduğu uzman kadro tarafından incelenmiştir. Gerekli taahhütler alınarak 'ÇED gerekli değildir' açıklaması geldi.
Sonuç olarak, son darbeler olarak Turizm Bakanlığı, Çeşme Turizm Projesi kapsamında Çeşme Yarımadası'nın yüzde 55'inin imarını değiştirecek imar plan değişikliği istedi ve projeyle başta orman alanları olmak üzere mera alanı, tarım alanı ve zeytinliklerin imara açılması planlanıyor.
Danıştay şimdilik yürütmeyi durdurma kararı vermiş olsa da henüz projeden vazgeçilmedi.
