Türkiye Seyahat Acenteları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u kınaması ile gündeme oturdu.
Türkiye Seyahat Acenteları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un seyahat acenteleriyle ilgili yaptığı değerlendirmeye sert çıktı.
Bakan Ersoy'un son açıklamaları için “Türkiye’ye gelen 50 milyon turistin 40 milyonu seyahat acentesiyle geliyor. Sonuç itibarıyla bu işi 100 acentenin yapmadığını, geriye kalan 10 bin 900 acente biliyor. Herkesin çorbada bir tuzu var. Kiminin daha fazla kiminin daha az. Ama seyahat acentelerini küçümseyen tavrı şiddetle kınıyoruz. İtirazımız buna zaten” diyen Bağlıkaya turizm gündemine de bu sözlerle damgasını vurmuş oldu.
TÜRSAB TV’de dün yayınlanan "Firuz Bağlıkaya ile TÜRSAB Gündemi" özel yayınında sektörün gündemini değerlendiren TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, Türkiye'deki turizmcilerden de oldukça tepki çeken, son zamanlarda yaptığı uygulamaları ile ayrı devlet destekli yatırımları ile ayrı eleştiri konusu olan ve "haksız rekabet" yorumları ile anılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy hakkında değerlendirmesi ile gündeme oturdu.
Firuz B. Bağlıkaya'nın o çok konuşulan açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu;
"13 Kasım Pazar günü Taksim İstiklal Caddesi’nde yaşanan bombalı saldırı umarım münferit kalır. Herkesin başı sağ olsun. Bu ülkemize ve özellikle turizme yönelik bir saldırıdır."
"Kültür ve Turizm Bakanı’nın seyahat acenteleriyle ilgili ‘Acentelar bir işe yaramaz. 50 tane, 100 tane acente var. Bunlar da benim arkadaşım ben watshapp’tan yazarım getirirler’ dedi. 11 bin acente var. 11 bin acenteyi küçümsemesi, bunları anlatırken gülmesi Sayın Bakanın yeni tavrı değil. Son derece tutarlı davranmaya devam ediyor. Biz de kurumun, acentelerimizin itibarı için mücadele ediyoruz. Bizim söylediğimiz de bakanın bize söylediği de çok net. Biz burada 11 bin tane seyahat acentesinin hakkını hukukunu ve itibarını korumaya çalışıyoruz. Bunların turizmin neferleri olduğunu; gerçekten bu arkadaşlara yalnızca ekonomik anlamda bakılmaması gerektiğini, iş turizmi, sağlık turizmi, kongre turizmi, kruvaziyer yapanın da bir acente olduğunu, memleketin ekonomisine şöyle veya böyle katkısı olduğunu anlatmaya devam ediyoruz. O da acenteleri küçümsemeye devam ediyor. ‘Siz zaten kaç kişisiniz’ diyor."
"Seyahat acentelerinin Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’ndaki (TGA) hakkı yarım koltuktu biz tam koltuk verdik’ diyor sayın Bakan. Kendi içinde matematiğini yapmıştır muhtemelen. Ancak şöyle bir şey var; tanıtımın ve pazarlamanın kanalı seyahat acenteleridir. Turizm alanında yaşanan değişimler, seyahat acenteliğini yok etmiyor. Sayın Bakanın da bir sürü şirketi var. Dijital şirket de sonuçta seyahat acentesi. Yani online kanallar da seyahat acentesi. Yöntemler değişti diye seyahat acentelerinin fonksiyonu, işlevi falan bitmiş değil. Sayın Bakanın söylediği gibi gelen ziyaretçinin yarısı da kendi gelmiyor. Dünya Turizm Örgütü’nün raporuna göre dünyadaki seyahatlerin yüzde 80’i hala organize seyahatlerle yapılıyor. Yani Türkiye’ye gelen 50 milyon turistin 40 milyonu seyahat acentesiyle geliyor. Sonuç itibarıyla bu işi 100 acentenin yapmadığını, geriye kalan 10 bin 900 acente biliyor. Herkesin çorbada bir tuzu var. Kiminin daha fazla kiminin daha az. Ama seyahat acentelerini küçümseyen tavrı şiddetle kınıyoruz. İtirazımız buna zaten."
"TÜRSAB Bölge Temsil Kurulu seçimleri ile genel kurullarına seyahat acentelerinin katılımı düşüktü. Sektörümüzle ve TÜRSAB’la ilgili yaşanan birçok sorunun çözüm mercii genel kurullardır. Meslektaşlarımızın bu genel kurula mümkün olduğunca çok katılım göstermesi, mesleğe sahip çıktığımızı göstermesi lazım. Biz seçimlerde İstanbul acentelerinin katılımını artırmak için elimizden geldiği kadar çabalayacağız. Tüm acentelerin seçime, kongreye katılması lazım ki örgütsel gücümüzü gösterelim.”
