Gazeteci Murat Ağırel, Türkiye’ye devlet kurumları aracılığıyla getirilen bir kanser ilacının sahte olduğunun ortaya çıktığını duyurdu... Hangi Kanser İlacı Sahte Çıktı? Neler Oldu? Sahte Belegeler Neler?
Türkiye bu defa sahte ilaç skandalı ile güne başladı. Şikayet üzerine Türkiye’de herhangi bir sonuç alınamayan kanser ilacının, İsviçre İlaç Denetleme Kurumu'nun yaptığı analizde sahte olduğunu ortaya çıktı.
Murat Ağırel’in aktardığı habere göre SGK içinde bir kaynak, kan kanserinin son aşamasında kullanılan ve yurtdışı ilaç tedarik listesinde yer alan ‘İclusig’ adlı ilacın sahte olduğunu ilgililere bildirdi ancak yapılan incelemede, herhangi bir sonuç alınamadı.
Aynı ilacın İsviçre İlaç Denetleme Kurumu yaptığı analizde ise sahte olduğunu ortaya çıktı.
Gazeteci Murat Ağırel, devlet kurumları eli ile hastalara verilen ‘İclusig’ adlı ilacın sahte olduğunu Cumhuriyet'te yer alan “Sahte kanser ilacı, sahte raporlar ve sis bulutları” başlıklı bugünkü yazısında duyurdu.
KANSER HASTALARINA VERİLİYOR!
Türkiye’de de lösemi yani kan kanserinin son aşamasında kullanılan ‘İclusig’ adlı ilacın sahte çıktığını ve ilgili süreci anlatan Ağırel'in aktardığına göre, Türkiye'de ilacın incelemesine ilişkin ilk analiz raporunun da sahte olduğu öğrenildi.
Ağırel’in aktardığına göre, ARIAD adlı bir firma tarafından geliştirilen ve 2017 yılında da TAKEDA isimli firma tarafından satın alınan ‘Ponatinib’ etken maddeli ilaç, Türkiye’de Gen İlaç tarafından satılıyor ve de Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun (TİTCK) yetkilendirdiği TEB (Türk Eczacılar Birliği) veya SGK İbni Sina tedarik birimine sunuluyor.
Bu iki kurum reçete ve hastanın raporunu TİTCK’ye gönderirken TİTCK de ilacı araştırıp uygun görür ise yurtdışı ilaç tedarik listesine ekleniyor.
Sahte çıkan bu ilacın alım işlemleri TEB ve İbni Sina Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi’nce yapılıyor ve de hasta ilacı alınca da geri ödeme süreci başlıyor.
YETKİLİLERE BİLDİRİLİYOR, İLAÇ ANALİZ İÇİN VERİLMİYOR
Adeta bir sağlık skandalı olan haberde Ağırel’in aktardığına göre bir SGK kaynağı ilacın sahtelerinin olduğu iddiası ile firmaya başvuru yapıyor ve firma, SGK tarafından alınan ilaçların üzerindeki “Parti No: 25A19E09” ve “Parti No: PR072875” kodlu ilaçların sahte olduğunu Kasım 2018’de SGK yetkililerine bildiriliyor.
Şikayete cevap alamayınca da bu sefer 12 Aralık 2018 tarihinde TİTCK yetkilisi Fatih Tan, SGK Genel Sağlık Müdürü Mustafa Özderyol ve İlaç Daire Başkanı Dilek Yılmaz’ı ziyaret ederek durumu anlatıyorlar.
Bunu üzerine firma yetkilileri 14 Aralık 2018 tarihinde konu ile ilgili bu sefer resmi başvuru yapıyor. SGK ise verdiği yanıtta, “Biz Sağlık Bakanlığı laboratuvarında analiz yapacağız. İlaçları karantinaya aldık” diyor ancak firma da “İlaçları verin biz analiz yapalım size” talebinde bulunuyor.
Ancak kurum ilaçları vermiyor.
VE SONRA OLANLAR OLUYOR!
Türkiye’de faaliyette olan Kuzey Pharma adlı bir firmanın İsviçre’de ruhsatlı olan ecza deposuna bahse konu ilacı satmaya başlamasının ardından durum, İsviçre İlaç Denetleme Kurumu SWISSMEDIC’e bildiriliyor ve SWISSMEDIC, yaptığı analizde Türkiye’de resmi kurumlar tarafından onaylanan ilacın basit bir ağrı kesici olduğunu bildiriyor.
Ağırel'in deyimi ile yani kanserle mücadelede kullanılan direnç artırıcı ilaç aslında basit bir ağrı kesici çıkıyor.
Ağırel konu ile ilgili şöyle devam ediyor;
TAKEDA durumu Türk yetkili makamlarına bildiriyor. Ayrıca SWISSMEDIC, 10 Ocak 2019 tarihinde Sağlık Bakanlığı’nı da bilgilendiriyor. Tüm bilgi ve belgeleri de bakanlığa ulaştırıyor.
SWISSMEDIC aynı zamanda durumu WHO-Dünya Sağlık Örgütü’ne de bildiriyor. Dünya Sağlık Örgütü sahte ilaç raporunu 31 Ocak 2019 tarihinde tüm üye ülkelere bildiriyor ve ürün hakkında “acil global uyarı” yayımlıyor."
Ne yazık ki yurttaşlarına ilaç temin etmekle görevli kurumlar ilaç çetelerinden sahte ilaçlar almış. Kamu büyük zarara uğramış ve insan sağlığı ile oynanmış.Sahte ilaçlar, sahte analiz raporları, olayı kapatmaya çalışan kurum yetkilileri...
Tüm süreç müfettiş raporu ile savcılığa 17 Ekim 2019 tarihinde teslim edildi. Sonrasında birden soruşturmanın üzerine sis bulutları çöktü. Dava açıldı mı, takipsizlik kararı verildi mi, yoksa dosya uykuya mı yatırıldı belli değil" dedi.
