Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti gündemden düşmezken, peşe peşe Türkiye'yi sarsan açıklamalar ve bilgiler geldi.

Hain bir suikast ile öldürülen eski Genel Başkanı Sinan Ateş'e bir taraftan sahip çıkmayan MHP sessizliği dikkat çekerken, diğer yandan iktidardaki ortağı AKP ve resmi kurumlardan herhangi bir açıklama gelmemesi cinayeti çok daha dikkat çekici hale getirmişti ki, son yaşanan gelişmeler ve emniyet güçlerinin gayreti ile adeta sis dalgası da dağılmaya, o perde aralanmaya başladı.

Öncelikle Yeniçağ yazarlarında Yavuz Selim Demirağ, Sinan Ateş’in öldürülmesiyle ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme alırken, cinayetteki sessizliğin sırrını "Sükut ikrardan gelir" diyerek “Cinayeti işleyenler ise İstanbul-Maltepe-Gülsuyu'nun sabıka yüklü çetesi. 18 cinayet, sayısız gasp, uyuşturucu gibi kriminal suçların failleri... Türk siyasi tarihinde böyle yöntem ile işlenen belki de ilk cinayet... Lakin Anayasaya göre "Vatandaşın can ve mal güvenliğinden sorumlu devlet" suskun.” ifadeleri ile "Her fırsatta "MHP'liyim, liderimiz D. Bahçeli'ye bağlıyım" diyen Sinan Ateş'in ardından mensubu olduğu MHP'den "Çıt" yok.” diyerek cinayetin altını şu cümle ve "açıklama" ile çizerek gündem oldu;

“-Sükut ikrardan geliri demiş büyüklerimiz.Bir başka deyim ile susmak kabullenmektir. Bu "Susmak" İtalyan mafyasında "Omerta" diye bilinir. "Konuşursan ölürsün. Sadece sen değil tüm ailen ölür..." Yasaya bakar mısın! Canım memleketimde siyasete sirayet etmiş Omerta...

 Sinan Ateş'i siyasi rakip görenler bu olayın sorumlusu olarak Ateş'i gösterip hedefe oturttular. Ateş ile irtibat kuran, O'nunla dostluk-arkadaşlık yapanlar "Hain" ilan edildi.”

O İFADELER YAYINLANDI

Sinan Ateş'in katil zanlısı Kocaeli'de yakalandı - En Kocaeli

Hemen ardından ise cinayet ile ilgili en dikkat çeken bilgi Recep Canpolat'tan geldi.

Zira Gazeteci Recep Canpolat Sinan ateş cinayetinde zanlıların ifadelerini yayınladı ve suikastın İstanbul ayağı ile ilgili bilgiler paylaştı.

Edirne sosyal beleciyecilik ücretsiz internette zirvede Edirne sosyal beleciyecilik ücretsiz internette zirvede

Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi Sinan Ateş cinayeti ile ilgili zanlıların ifadelerini Canpolat aynen şöyle büyük harfler ile “ESKİ ÜLKÜ OCAKLARI GENEL BAŞKANI MERHUM SİNAN ATEŞ SUİKASTININ İSTANBUL AYAĞI, TUTUKLU M.U.'NUN İFADESİYLE ORTAYA ÇIKTI. SİNAN ATEŞ İÇİN ADALET İSTİYORUZ!...” ifadelerini kullanarak paylaştı;

İşte o paylaşım ve ifadeler:

VE CİNAYETİN PEŞİNİN NEDEN BIRAKILMAYACAĞI AÇIKLANDI!

Sinan Ateş kimdir?

Ve son olarak Servet Avcı Sinan Ateş cinayetindeki en önemli noktayı açıkladı.

Yeniçağ yazarı ve eski Ülkü Ocakları Başkanı Servet Avcı, yaşanan ve lanetlenen cinayeti “Şimdi bize düşen adaletin, lekesiz, gölgesiz, tarafsız gerçekleşmesi için sonuna kadar takipçi olmaktır… “diyerek köşesine taşırken öncelikle "Sinan Ateş cinayetinde, hem cenazenin defni sırasında ve sonrasında hem de sosyal medyada büyük bir tepki gösterilmesiydi ve bu tepki sürdürülüyor olmasaydı, bu aşamaya gelinir miydi?" diye sordu ve "emin değilim" diyerek cevapladı.

"Sinan Ateş cinayetiyle bir anlamda deniz bitti… Bu olay cinayetle sonuçlanmasaydı, bu denli ses getirmeyecek, muhtemelen 'adi gerekçeler'le ilişkilendirilip hafifçe atlanacak ve yeni saldırılar için ilham verecekti… Öyle olmadı… Şimdi karşılarında çok büyük bir öfke, asla korkmayan devasa bir kitle, cinayetin peşini bırakmayacak bir ısrar var…" diyen Avcı, şöyle devam etti;

"Herkes iz sürüyor ve herkes dayanışma içinde… Olayın çarpıtılması, örtülmesi, delillerin karartılması veya birkaç kişiye yıkılıp azmettirenlerin işin içinden sıyrılması çok kolay olmayacak…

Bu teknoloji çağında ve güvenlik, istihbarat, iletişim ve soruşturma tekniklerinin bu kadar geliştiği bir dönemde, 'içeriden' hiç kimsenin zanlıları kurtaracak veya içlerinden bazılarını çekip alacak, üstelik bunu 'iz bırakmadan' yapacak şansları yok…

Bunu yapmaya kalkan, soruşturmanın yönünü değiştirmeye çalışan, zanlı ifadelerine müdahale eden ya da delil karartan, kendini yakar… Hangi birimde, hangi görevde olursa olsun, bütün Türkiye bu cinayete odaklanmışken, suçun direkt ortağı olur… Hepimiz dikkatle izliyoruz, biliyoruz, görüyoruz…"