"Ekonomik bakımdan dezavantajlı ailelerin, 4-6 yaş Kuran kursuna devam edebilecek çağdaki çocuklarının, resmi Kur'an kursuna kayıt ettirilmeleri halinde, velinin ödemekle mükellef olduğu giderleri, Bakanlığımızca doğrudan Diyanet İşleri Başkanlığımıza ödeyeceğiz." demesi ile dikkat çekti.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu kapsamında, Bakanlık binasında "4-6 Yaş Kuran Kursu Desteği Programı" protokolü imza töreni düzenlendi ve Bakan Yanık, burada yaptığı konuşmada, oldukça dikkat çeken ifadeler kullandı.
Öncelikle imzalanan protokolün sosyal yardımlardan yararlanan hanelerde bulunan ve Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı 4-6 yaş grubu Kuran kurslarında eğitim alan çocukların beslenme, temizlik ve eğitimlerine yönelik materyallerin temini için nakdi destek sağlama amacı taşıdığını söyleyen Yanık, Kuran kurslarının çocukluk hatıraları arasında özel bir yer tuttuğunu belirten Yanık, Yenişafak Haberi'ne göre şöyle devam etti:
"Rengarenk çiçekli, işlemeli ya da bembeyaz tülbentlerimizle, bembeyaz takkelerimizle elifba cüzlerini göğsümüzde sımsıkı tutarak adeta gökyüzünden yeryüzüne inmiş melekler gibi mahalle camilerine koştuğumuz Kuran kursları hafızalarımızda yer etmiş ortak değerimizden birisi. Çocukluğun masalsı atmosferi içinde bir lokma ekmek yere düşse onu yerden alıp üç kere öpüp başımıza koyduğumuz o güzellikler dünyası bugün de yaşatılmayı ve aktarılmayı hak ediyor. Bugün, bütün dünyanın özlemini çektiği sevgi, anlayış, barış, adalet, paylaşma, dayanışma, doğruluk, nezaket, iyilik ve güzellik çocukluğumuzun elifba cüzlerinde bizi beklemektedir. Kuran-ı Kerim'in iyilik ve güzellik aşılayan aydınlığından, insanlığın merhamet zirvesi Peygamberimiz Hz. Muhammed'in sevgi ve dayanışma yolundan ayrılmamak da maddi imkanları bölüşmek kadar önemlidir."
Sosyal medyada Bakan Yanık'ın konuşması ve açıkladığı yardım, bir yandan 4-6 yaşındaki çocuklara dini eğitim verilmesinin çocuk gelişimi açısından büyük zararları olduğuna dair birçok bilimsel açıklama ve çalışma mevcut gösterilerek tepki görürken, diğer yandan yaşanılan ekonomik yıkımda önceliğin çocukların beslenmesi olduğu dile getirildi.
Bakan Yanık'ın tepki alan konuşması ise "Sosyal değerlerimizi yaşamak ve yaşatmak bakımından bütün gücümüzü kullanacağız" diyen Bakan Yanık, çocukların geleceğin dünyasına hazırlanmaları ve çağın gereklerine uygun olarak bilimin ve aklın ışığında, dünyayla rekabet edebilecek donanıma sahip bireyler olarak yetiştirmekle yükümlü olunduğunu vurgulaması ile devam ederken, çocukların matematik, fen, coğrafya, yabancı diller, resim, müzik, güzel sanatlar öğreneceğini, en iyi okullara gideceğini ve teknolojinin bütün imkanlarından faydalanacağını söyleyen Bakan sözlerine şu ifadeleri ekledi;
"Bununla beraber, çocuklarımızın maneviyattan uzak kalmamaları da bizim temel vazifemizdir. Bu protokol sayesinde ekonomik bakımdan dezavantajlı ailelerin, 4-6 yaş Kuran kursuna devam edebilecek çağdaki çocuklarının, resmi Kuran kursuna kayıt ettirilmeleri halinde, velinin ödemekle mükellef olduğu giderleri, Bakanlığımızca doğrudan Diyanet İşleri Başkanlığımıza ödeyeceğiz. Protokol çerçevesinde her bir çocuk için aylık 150 lira olmak üzere kararlaştırılan nakdi destek tutarını 12 ay boyunca, aylık olarak Diyanet İşleri Başkanlığımıza aktaracağız. Protokol, 5 yıl süreyle geçerli olacak. Bu yardım programı, maddi imkansızlıkları nedeniyle çocuğunu Kuran kursuna gönderemeyen vatandaşlarımıza, çocuklarını milli ve manevi değerlerle donanmış olarak eğitim öğretim hayatına hazırlamalarına destek olacağız."