Türkiye tüm uyarıların ardından Kahramanmaraş depremleri ile yıkılırken, korkulan açıklamalar yine ülkenin iki önemli isiminden geldi. Üstelik çağrılar yabancı basında yankı buldu...
Türkiye'de önce Alman araştırmacılar İstanbul bölgesi için de önümüzdeki birkaç yıl içinde şiddetli bir deprem bekledikleri uyarıları ile gündem oldu sonra da önde gelen jeofizikçilerinden Profesör Dr. Celal Şengör yaptığı açıklamalar ile dikkat çekti.
Alman uzmanlar önümüzdeki yıllarda İstanbul'da büyük bir depremin meydana gelme olasılığının çok yüksek olduğuna dikkat çekerken Kiel Geomar Helmholtz Okyanus Araştırmaları Merkezi'nden Heidrun Kopp buradaki son büyük depremin 1766 yılında meydana geldiğini ve o zamandan bu yana İstanbul'da gerginliğin giderek arttığını belirtti.
Kopp'un, Kuzey Anadolu Fay hattı bölgesinde şu anda dört metreye varan bir hareket açığı bulunduğunu belirterek "Bu oldukça fazla" ifadelerini kullandığı DW Türkçe'de yer alan haberle gündem oldu.
Kopp Türkiye'nin güneydoğusunda meydana gelen depremde olduğu gibi birikmiş voltajın tamamının bir anda boşalması halinde, bunun İstanbul'da da ağır sonuçları olacağını belirtirken, Türkiye'nin önde gelen jeofizikçilerinden Profesör Dr. Celal Şengör de, Almanya'nın çok okunan gazetelerinden Bild'e yaptığı açıklamalar ile gündem oldu.
Ünlü jeofizikçi Profesör Dr. Celal Şengör, tahminleri doğru çıkan ve on binlerce insanın yaşamını yitirdiği deprem ile ilgili “Erdoğan tamamen başarısız oldu, neredeyse her şeyi yanlış yaptı” ifadesini kullanırken, yaptığı açıklamalar ve ikazlar da oldukça dikkat çekti.
“Türkiye’deki son büyük depremde ölü sayısı resmi olarak 18 bindi ve bu rakam 30 bine daha yakın. Erdoğan ülkesini bu tür büyük depremlere hazırlamak için ne yaptı? Hiçbir şey! 2003-2014 yılları arasında başbakan ve sonrasında da cumhurbaşkanı olmasına rağmen” diyen Şengör, “Erdoğan binaların depreme dayanıklı olması için yasalar getirdi. Fakat bu yasalar yürürlüğe girdikten sonra onları denetlemedi” diyerek yaşanılan dehşetin nedenine değinirken yolsuzluk sorununa da dikkat çeken açıklamalarında şunları aktardı;
“Erdoğan kimsenin bir şey söylemeye cesaret edemediği bir ortam yarattı. Eleştiren memurları başka bölgelere gönderdi ya da kovdu. Pazartesi günü depremden sonra kendisini eleştirenlere tepki gösterdi”
“Pazartesi günkü depremin boyutu 7.8. Maalesef, İstanbul’da da bu büyüklükte bir deprem beklemeliyiz. Gelecek 30 yıl içinde 7 şiddetinden büyük bir deprem meydana gelme ihtimali yüzde 70 seviyesinde”
“Böyle bir depremin sonuçları korkunç olur! 50 bin ile 100 bin kişinin ölmesinden korkuyorum. İstanbul’daki binaların yüzde 60’ı kaçak ve ve tahminen 8 bin bina tamamen yıkılabilir”
“Devlet, daha pahalı da olsa yeni evlerin depremlere dayanıklı hale getirilmesini zorunlu kılmalı. Eğer bugün İstanbul’un göbeğinde yaşıyorsanız taşınmanızı tavsiye ederim. Şehrin dışına yaklaşık 100 kilometre uzağa”
Türkiye'nin depremler konusunda ünlü bir diğer ismi Prof. Dr. Naci Görür'den de dikkat çeken açıklamalar geldi.
Görür de beklenen İstanbul depremiyle ilgili olarak "99 senesinden itibaren her an olmak kaydıyla 30 yıl içinde depremin olma olasılığı yüzde 62. Biz 23 yılını geçirdik. Yüzde 62 olasılık 70’lere çıktı. Artık uzatmalara oynuyoruz" diyerek yine uyarı yaptı.
Naci Görür'ün dikkat çeken açıklamaları ise şöyle oldu;
"İstanbul’u depreme hazırlayacaksak ilk yapmamız gereken yapı stoğu. Yapının insanların başına çökmemesi, öldürmemesi lazım. Bunlar bir ölçüde yapıldı. Hangi semtlerde binalar riskli araştırması yapıldı. Bunları yıkıp yapmak, güçlendirmek lazım.
99 senesinden itibaren her an olmak kaydıyla 30 yıl içinde depremin olma olasılığı yüzde 62. Biz 23 yılını geçirdik. Yüzde 62 olasılık 70’lere çıktı. Artık uzatmalara oynuyoruz. Bunun bir prezisyonu var, artı-eksi 15 sene var.
Deprem beklenen bir kentte yapılmaması gereken en önemli şey o kentin nüfusunu arttırmayacaksın ve bina yoğunluğunu artırmayacaksın. Artık İstanbul büyütülmemeli, yatırım gelmemeli
Ekonomi ve sanayi çarkları burada olmamalı. İstanbul'da büyük deprem olduğunda ekonominin bütün çarkları duracaktır. O ekonomiyi eski potansiyele geri getirmek yıllar alacaktır.
Maraş civarında olan bu depremler ve fayların stresi göz önüne alındığında Adana havzası ve İskenderun yöresi dikkatle ele alınmasını öneririm. Bunun dışında Marmara Denizi’nin güneyi, Çanakkale, Bursa, Çanakkale’nin dikkatli olması gerektiğini uyarıyoruz.
Keza İzmir yarımadası ve çevresi… Akdeniz kıyılarımızda Antalya, Muğla bölgesindeki kıyı kesimleri dikkatli olmalı. Kuzey Anadolu Fayı üzerinde Erzincan, Bingöl, Karlıova arasında büyük bir deprem bölge bekliyoruz. Endişe ettiğimiz bir saha.
Jeolojik verilere göre Hakkari’de sıkıntı olabilir. Bizim dile getirdiğimiz büyük depremler 6 ve üstü diye düşünülebilir."
